Panik Atak Belirtileri

Panik Atak

Ani ve şiddetli korku nöbetleriyle kendini gösteren panik atak, birçok kişinin hayatını olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu nöbetler sırasında kişiler, yoğun bir tedirginlik, çaresizlik ve ölüm korkusu yaşayabilirler. Çarpıntı, nefes darlığı, terleme, titreme, baş dönmesi gibi fiziksel belirtiler de panik atağa eşlik edebilir.

Panik atak, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir rahatsızlıktır ve altında yatan çeşitli nedenler olabilir. Genetik yatkınlık, stresli yaşam olayları, travmalar, bazı sağlık sorunları ve madde kullanımı panik atağı tetikleyebilir. Bu nedenle, panik atak belirtileri yaşayan kişilerin bir uzmana başvurması ve uygun tedavi yöntemlerini araştırması önemlidir.

Bu bilgilendirme sayfasında, panik atağın ne olduğunu, belirtilerini, nedenlerini ve nasıl başa çıkılabileceğini detaylı bir şekilde ele alacağız. Amacımız, panik atak hakkında doğru ve kapsamlı bilgi sunarak, bu durumla mücadele edenlere destek olmak ve yardımcı olmaktır.

 

Panik_Atak_c438dc00.webp

Panik Atak Nedir?

Panik atak, zihnin yarattığı hayali tehditlere karşı verdiği şiddetli korku tepkileridir. Hiçbir tehlike yokken, sanki ölümcül bir tehlike varmış gibi yoğun korku ve kaygı yaşanır. Bu durum, kalp krizi benzeri belirtilerle kendini gösterir ve kişi ölebileceğini bile düşünebilir. Çarpıntı, bulantı, karıncalanma, nefes darlığı, baş dönmesi, titreme, kas gerginliği, kontrolü kaybetme korkusu, ölüm korkusu ve ağız kuruluğu gibi belirtiler panik atağın karakteristik özellikleridir. Bazen nedeni bilinen, bazen de nedensiz ortaya çıkan panik ataklar, genellikle yoğun stres veya psikolojik travmaların bir sonucudur. Bu durumlar, beyne yanlış alarmlar göndererek hayatta kalma içgüdüsünü tetikler ve panik atak yaşanmasına neden olur. Bilişsel davranışçı terapi ve psikoterapi gibi tedavi yöntemleri, panik atakla başa çıkmada etkilidir. Gerekli durumlarda, hastanın durumuna göre ilaç tedavisi de uygulanabilir.

Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

Panik atak, hem fiziksel hem de duygusal yoğunlukta belirtilerle kendini gösterir. Kişi, aniden beliren yoğun kaygı ve korku hissiyle birlikte, çeşitli bedensel rahatsızlıklar da yaşar. En yaygın belirtiler arasında çarpıntı, göğüs ağrısı, nefes darlığı, karın ağrısı, terleme, baş dönmesi, titreme, kas gerginliği ve el-ayaklarda uyuşma yer alır. Kişi, kontrolü kaybediyor gibi hisseder ve ölüm korkusu yaşayabilir.

Panik atak sırasında ortaya çıkan tüm belirtiler şunlardır:

  • Çarpıntı veya kalp hızında artış: Kalp atışlarının hızlanması ve güçlenmesi hissedilir.
  • Ateş basması veya soğuk soğuk terleme: Ani sıcaklık değişimleri yaşanır.
  • Titreme: Vücutta istemsiz titreme görülür.
  • Nefes darlığı: Nefes almakta güçlük çekilir, boğulma hissi yaşanabilir.
  • Göğüste sıkışma hissi veya göğüs ağrısı: Göğüs bölgesinde baskı veya ağrı hissedilir.
  • Baş dönmesi, baygınlık ve sersemlik hali: Denge kaybı yaşanabilir.
  • Aniden beliren kontrolü kaybetme ve ölme korkusu: Kişi, çaresizlik ve panik duygusuyla dolar.
  • El ve bacaklarda istemsiz titreme: Özellikle ekstremitelerde titreme ve güçsüzlük hissedilir.
  • Karın ağrısı: Mide ve karın bölgesinde rahatsızlık yaşanabilir.
  • Mide bulantısı: Bulantı ve kusma hissi ortaya çıkabilir.
  • Ağız kuruluğu: Ağızda kuruluk hissedilir.
Panik_Atak_Belirtileri_9e489e97.webp
Beyinde Zonklama

Panik atak sırasında beyinde zonklama hissi, oldukça yaygın bir belirtidir ve genellikle diğer fiziksel semptomlarla birlikte ortaya çıkar. Bu durum, kişinin yaşadığı yoğun kaygı ve korku nedeniyle daha da endişelenmesine yol açabilir.

Beyinde zonklama hissi genellikle panik atak geçtikten sonra kendiliğinden geçer.

Kalp Krizi Korkusu

Panik atak sırasında en sık karşılaşılan ve en korkutucu deneyimlerden biri kalp krizi korkusudur. Kişi, panik atak belirtileriyle birlikte, kalp krizi geçirdiğini düşünerek yoğun bir endişe ve panik yaşar. Bu korku, panik atağın yarattığı fiziksel belirtilerin kalp krizi belirtileriyle benzerlik göstermesinden kaynaklanır.

Kalp krizi korkusu, panik atağın en zorlayıcı yönlerinden biri olsa da, bu duygunun gerçek bir tehlike oluşturmadığını ve panik atak geçtikten sonra kaybolacağını bilmek önemlidir.

Mide Bulantısı ve Karın Ağrısı

Panik atak sırasında ortaya çıkan mide bulantısı ve karın ağrısı, otonom sinir sisteminin aşırı uyarılmasının bir sonucudur. Yoğun kaygı ve stres, sindirim sistemini etkileyerek mide bulantısı, karın ağrısı, kramp, gaz ve hatta ishal gibi belirtilere yol açabilir.

Bu belirtilerin nedenleri şunlardır:

  • Adrenalin salınımı: Panik atak sırasında salgılanan adrenalin hormonu, sindirim sistemini yavaşlatarak mide bulantısına ve karın ağrısına neden olabilir.
  • Hiperventilasyon: Hızlı ve sığ nefes almak, mide ve bağırsaklarda gaz birikmesine yol açarak karın ağrısı ve şişkinliğe neden olabilir.
  • Kas gerginliği: Panik atak sırasında vücuttaki kaslar gerilir, bu da karın bölgesindeki kasların kasılmasına ve ağrıya yol açabilir.
  • Psikolojik faktörler: Yoğun kaygı ve korku, sindirim sistemini etkileyerek mide bulantısı ve karın ağrısı gibi somatik belirtilere yol açabilir.

Panik atak sırasında yaşanan mide bulantısı ve karın ağrısı, genellikle kısa sürelidir ve atak geçtikten sonra kendiliğinden geçer.

Gerçek Dışı Duygulara Kapılma

Panik atak sırasında yaşanan gerçek dışı duygulara kapılma, oldukça yaygın ve rahatsız edici bir deneyimdir. Kişi, kendini gerçeklikten kopmuş, çevresine yabancılaşmış veya bir rüyada yaşıyormuş gibi hissedebilir. Bu duruma derealizasyon veya depersonalizasyon adı verilir.

  • Derealizasyon: Kişi, çevresindeki olayları ve nesneleri gerçek dışı, tuhaf veya bozulmuş olarak algılar. Sanki bir sisin içindeymiş gibi veya bir film izliyormuş gibi hissedebilir.
  • Depersonalizasyon: Kişi, kendi bedenine ve zihinsel süreçlerine yabancılaşır. Kendini dışarıdan izliyormuş gibi veya kendi bedeninin içinde değilmiş gibi hissedebilir. Duyguları donuklaşabilir veya hissizleşebilir.

Bu gerçek dışı duyguların nedenleri şunlardır:

  • Yoğun kaygı ve korku: Panik atak sırasında yaşanan aşırı kaygı ve korku, beynin normal işleyişini bozarak algısal değişikliklere yol açabilir.
  • Adrenalin salınımı: Adrenalin hormonu, panik atak sırasında salgılandığında, kişinin gerçeklik algısını etkileyebilir.
  • Hiperventilasyon: Hızlı ve sığ nefes almak, beyne yeterli oksijen gitmesini engelleyerek algısal bozukluklara neden olabilir.

Gerçek dışı duygulara kapılma, panik atağın en rahatsız edici belirtilerinden biri olsa da, gerçek bir tehlike oluşturmaz ve panik atak geçtikten sonra kendiliğinden kaybolur.

Çarpıntı veya Kalp Hızında Artış

Panik atak sırasında en sık görülen ve en korkutucu belirtilerden biri çarpıntı veya kalp hızında artıştır. Kişi, kalbinin göğsünden fırlayacakmış gibi hızla attığını hisseder. Bu durum, yoğun korku ve endişeyi tetikleyerek panik atağın şiddetlenmesine neden olabilir. Çarpıntı, kalbin düzensiz veya çok güçlü atması şeklinde de hissedilebilir. Panik atak sırasında salgılanan adrenalin hormonu, kalp atış hızını artırır ve bu da çarpıntıya yol açar. Kişi, kalp krizi geçirdiğini düşünebilir ve bu durum panik atağın daha da kötüleşmesine neden olabilir. Çarpıntı, genellikle birkaç dakika içinde kendiliğinden geçer, ancak bazı durumlarda daha uzun sürebilir. Panik atak sırasında yaşanan çarpıntı, gerçek bir kalp probleminden farklıdır. Panik atağın neden olduğu çarpıntı, genellikle kısa sürelidir ve altta yatan bir kalp hastalığına bağlı değildir.

Göğüste Sıkışma ve Nefes Darlığı

Panik atak sırasında en sık görülen ve en korkutucu belirtilerden biri göğüste sıkışma hissi veya nefes darlığıdır. Kişi, göğsünde sanki bir ağırlık varmış gibi hisseder ve nefes almakta zorlanır. Bu durum, boğulma hissine yol açarak panik atağın şiddetlenmesine neden olabilir. Göğüste sıkışma hissi, göğüs ağrısı ile birlikte de görülebilir ve bu durum kişinin kalp krizi geçirdiğini düşünmesine yol açabilir. Panik atak sırasında yaşanan nefes darlığı, kişinin hızlı ve sığ nefesler almasına neden olur ve bu durum hiperventilasyona yol açabilir. Hiperventilasyon, baş dönmesi, sersemlik ve karıncalanma gibi ek belirtilere neden olabilir. Panik atak sırasında yaşanan göğüste sıkışma hissi ve nefes darlığı, gerçek bir solunum probleminden farklıdır. Panik atağın neden olduğu bu belirtiler, genellikle kısa sürelidir ve altta yatan bir akciğer veya kalp hastalığına bağlı değildir.

Ateş Basması veya Soğuk Terleme

Panik atak sırasında sıkça rastlanan belirtilerden biri de ateş basması veya soğuk terlemedir. Bu durum, vücudun otonom sinir sisteminin ani ve yoğun bir şekilde uyarılmasından kaynaklanır. Kişi, bir anda vücudunda yoğun bir sıcaklık hissedebilir ve terlemeye başlayabilir. Aynı şekilde, bazı kişilerde aniden soğuk terleme ve üşüme hissi de görülebilir. Bu ani sıcaklık değişimleri, panik atağın yarattığı yoğun kaygı ve korku duygularıyla birleşerek kişinin daha da tedirgin olmasına yol açabilir. Ateş basması veya soğuk terleme, panik atağın fiziksel belirtilerinden sadece biridir ve genellikle diğer belirtilerle birlikte ortaya çıkar. Bu durum, kişinin kalp krizi veya başka bir ciddi sağlık sorunu yaşadığı endişesini tetikleyebilir. Ancak, panik atak sırasında yaşanan ateş basması veya soğuk terleme, gerçek bir tıbbi sorunun belirtisi değildir ve genellikle kısa sürede kendiliğinden geçer.

Baş Dönmesi, Baygınlık ve Sersemlik

Panik atak sırasında sıkça karşılaşılan ve oldukça rahatsız edici olan belirtilerden biri de baş dönmesi, baygınlık ve sersemlik halidir. Kişi, aniden dengesini kaybedecekmiş gibi hissedebilir, etrafındaki her şey dönüyormuş gibi gelebilir veya bayılacakmış gibi bir sersemlik yaşayabilir. Bu durum, panik atağın yarattığı yoğun kaygı ve korku duygularıyla birleştiğinde kişinin daha da paniklemesine yol açabilir.

Panik atak sırasında yaşanan baş dönmesi, baygınlık ve sersemlik hali genellikle şunlardan kaynaklanır:

  • Hiperventilasyon: Panik atak sırasında hızlı ve sığ nefes almak, kandaki karbondioksit seviyesini düşürerek baş dönmesine ve sersemlik hissine neden olabilir.
  • Adrenalin salınımı: Panik atak sırasında salgılanan adrenalin hormonu, kan basıncında ani değişikliklere yol açarak baş dönmesi ve baygınlık hissine neden olabilir.
  • Kaygı ve korku: Yoğun kaygı ve korku, vücudun denge sistemini etkileyerek baş dönmesi ve sersemlik hissine yol açabilir.

Bu belirtiler, kişinin gerçek bir sağlık sorunu yaşadığı endişesini tetikleyebilir. Ancak, panik atak sırasında yaşanan baş dönmesi, baygınlık ve sersemlik hali, genellikle kısa sürelidir ve altta yatan ciddi bir sağlık sorununa bağlı değildir.

Kontrolü Kaybetme Korkusu ve Ölecekmiş Hissi

Panik atak sırasında en yoğun yaşanan ve en korkutucu duygulardan biri, kontrolü kaybetme korkusu ve ölecekmiş gibi hissetmektir. Kişi, aniden gelen bu yoğun korku ve kaygı ile birlikte, aklını kaçıracağını, delireceğini veya kontrolünü tamamen kaybedeceğini düşünür. Bu durum, kişinin çaresizlik ve panik duygularını daha da artırır. Aynı zamanda, bedensel belirtilerin de etkisiyle kişi, kalp krizi geçirerek öleceğini, felç olacağını veya nefes alamayarak boğulacağını düşünebilir.

Bu korkuların temelinde yatan nedenler şunlardır:

  • Bilinmeyene duyulan korku: Panik atak, aniden ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıktığı için kişi, ne olduğunu anlamlandıramaz ve bu durum belirsizlik korkusunu tetikler.
  • Bedensel belirtilerin yanlış yorumlanması: Çarpıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi bedensel belirtiler, kişinin kalp krizi veya başka bir ciddi sağlık sorunu yaşadığını düşünmesine yol açar.
  • Kontrol kaybı korkusu: Kişi, panik atak sırasında yaşadığı yoğun duygusal ve fiziksel belirtiler nedeniyle, kendi bedenini ve zihnini kontrol edemeyeceğini düşünür.

Bu korkular, panik atağın döngüsünü besleyerek daha da şiddetlenmesine neden olabilir. Ancak, panik atak sırasında yaşanan bu duyguların gerçek bir tehlike oluşturmadığını ve geçici olduğunu bilmek önemlidir.

Gece Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

Gece panik atakları, uyku sırasında aniden ortaya çıkan ve kişiyi dehşete düşüren nöbetlerdir. Gündüz yaşanan panik ataklara benzer şekilde, gece atakları da hem fiziksel hem de psikolojik belirtilerle kendini gösterir.

Gece yaşanan panik atak belirtileri şunlardır:

  • Ani uyanma: Kişi, derin uykudan bir anda yoğun korku ve kaygı ile uyanır.
  • Çarpıntı ve kalp hızında artış: Kalp atışları hızlanır, göğüste sıkışma ve kalp krizi korkusu yaşanır.
  • Nefes darlığı ve boğulma hissi: Nefes almakta güçlük çekilir, boğuluyormuş gibi hissedilir.
  • Terleme ve titreme: Vücut aşırı terler, titreme ve ürperme hissedilir.
  • Mide bulantısı ve karın ağrısı: Mide bulanabilir, karın bölgesinde rahatsızlık hissedilir.
  • Ölüm korkusu ve kontrolü kaybetme korkusu: Kişi, o an öleceğini veya delireceğini düşünür, yoğun bir çaresizlik hisseder.
  • Gerçek dışı duygulara kapılma: Çevredeki her şey ve kendi bedeni yabancılaşmış gibi hissedilir.
  • Baş dönmesi ve sersemlik: Denge kaybı yaşanır, baş dönmesi ve sersemlik hissedilir.

Gece panik atağı yaşayan kişiler, genellikle bu deneyimden sonra uykuya dalmakta zorlanır ve ertesi gün yorgun ve bitkin hissedebilirler.

Çocuklarda Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

Çocuklarda panik atak, yetişkinlerde olduğu gibi ani ve yoğun korku nöbetleriyle kendini gösterir. Ancak, çocukların duygusal ve bilişsel gelişimleri farklı olduğu için belirtilerde ve ifade ediş şekillerinde farklılıklar görülebilir.

Çocuklarda panik atak belirtileri şunlardır:

  • Fiziksel Belirtiler:
    • Baygınlık veya sersemlik hissi: Ani denge kaybı ve baş dönmesi.
    • Terleme: Aniden soğuk veya sıcak terleme nöbetleri.
    • Çarpıntı ve kalp hızında artış: Kalp atışlarının hızlanması ve düzensizleşmesi.
    • Baş ağrısı: Şiddetli ve ani başlayan baş ağrıları.
    • Kızarma: Yüzde ve boyunda ani kızarma.
    • Nefes darlığı veya boğulma hissi: Nefes almakta güçlük çekme.
    • Mide bulantısı veya karın ağrısı.
    • Titreme veya ürperme.
  • Psikolojik Belirtiler:
    • Yoğun korku ve dehşet hissi: Ölüm korkusu, kontrolü kaybetme korkusu.
    • Gerçek dışı duygulara kapılma: Çevreyi ve kendini yabancılaşmış hissetme.
    • Agorafobi: Yardım almanın zor olabileceği ortamlarda bulunma korkusu (örneğin, kalabalık yerler, toplu taşıma).
    • Ağlama krizleri ve sinirlilik halleri.

Çocuklarda panik atak belirtileri gözlemlendiğinde, bir çocuk psikiyatristi veya psikoloğundan yardım almak önemlidir. Erken tanı ve tedavi, çocuğun yaşam kalitesini artırmaya ve gelecekteki olası sorunları önlemeye yardımcı olur.

Panik Atağın Yarattığı Etkiler Nelerdir?

Panik atak, hem fiziksel hem de ruhsal olarak kişiyi derinden etkileyen bir deneyimdir. Aniden ortaya çıkan bu yoğun korku nöbeti, birçok farklı belirtiyle kendini gösterir ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Panik Atağın Ruhsal Etkileri

Panik atak, sadece anlık bir korku nöbeti değil, aynı zamanda kişinin ruhsal sağlığını derinden etkileyebilen bir durumdur. Tekrarlayan panik ataklar, panik bozukluğuna yol açarak kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir.

Panik atağın ruhsal etkileri şunlardır:

  • Yoğun Kaygı ve Korku
  • Kaçınma Davranışları
  • Depresyon
  • Özgüven Kaybı
  • Gerçek Dışı Duygulara Kapılma
  • Kontrol Kaybı Korkusu

Panik atak, ruhsal sağlığı ciddi şekilde etkileyebilen bir durumdur. Ancak, uygun tedavi yöntemleriyle panik atak kontrol altına alınabilir ve kişi normal yaşamına dönebilir.

Panik Atağın Fiziksel Etkileri

Panik atak, sadece ruhsal değil, aynı zamanda bedensel olarak da yoğun ve rahatsız edici belirtilere neden olabilir. Bu fiziksel belirtiler, kişinin kalp krizi veya başka bir ciddi sağlık sorunu yaşadığını düşünmesine yol açarak panik atağın şiddetini artırabilir.

Panik atağın fiziksel etkileri şunlardır:

  • Çarpıntı veya kalp hızında artış
  • Göğüs ağrısı veya sıkışma hissi
  • Ateş basması veya soğuk terleme
  • Nefes darlığı veya boğulma hissi
  • Hızlı ve sığ nefes alma (hiperventilasyon)
  • Baş dönmesi, sersemlik veya bayılma hissi
  • Titreme veya sarsılma
  • Uyuşma veya karıncalanma (özellikle ellerde ve ayaklarda)
  • Mide bulantısı veya karın ağrısı
  • Ağız kuruluğu
  • Terleme
  • Kas gerginliği
  • Baş ağrısı

Panik atak sırasında yaşanan bu fiziksel belirtiler, gerçek bir tıbbi sorun olmamasına rağmen, kişiyi oldukça rahatsız edebilir ve korkutabilir.

Panik Atak Ne Kadar Sürer?

Panik ataklar genellikle 5 ila 20 dakika arasında sürer, ancak bazı durumlarda bir saate kadar uzayabilir. Atakların sıklığı ve şiddeti kişiden kişiye değişir; bazıları ayda bir veya iki kez atak geçirirken, bazıları haftada birkaç kez atak geçirebilir. Atakların süresi de kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

Panik Atak Anında Kişi Nasıl Hisseder?

Panik atak anında kişi, yoğun bir korku ve panik hali yaşar. Bu korku, kişinin davranışlarına da yansır; agresifleşme, kontrol kaybı ve tutarsızlık görülebilir. Kişi, kalp krizi geçirdiğini veya öleceğini düşünebilir. Fiziksel olarak da baş ağrısı, baş dönmesi, baygınlık, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler yaşanabilir.

Panik Atak Türleri Nelerdir?

Panik ataklar, ortaya çıkış şekillerine ve tetikleyicilerine göre farklı türlere ayrılır. Temelde Üç türden bahsedebiliriz:

  • Beklenmedik (Spontan) Panik Atak: Bu tür panik ataklar, herhangi bir belirgin tetikleyici olmadan, aniden ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar. Kişi, herhangi bir tehlike veya stresli durum yokken bile yoğun bir korku ve panik hissi yaşar. Bu tür ataklar, panik bozukluğunun tipik bir belirtisidir.
  • Durumsal (Koşullu) Panik Atak: Bu tür panik ataklar, belirli bir durum veya tetikleyici ile ilişkilidir. Kişi, daha önce panik atak yaşadığı veya panik atak geçirme korkusu duyduğu durumlarda atak yaşar. Örneğin, kalabalık bir ortamda, kapalı bir alanda veya belirli bir nesneyle karşılaştığında panik atak geçirebilir. Bu tür ataklar, özgül fobiler, sosyal fobi veya travma sonrası stres bozukluğu gibi diğer kaygı bozukluklarıyla birlikte görülebilir.
  • Durumsal olarak yatkınlık gösterilen panik atak: Belirli bir durum karşısında ortaya çıkan atak tablosudur ve her zaman tekrarlamaz.

Panik Atak Riski Oluşturan Durumlar Nelerdir?

Panik atak, birçok farklı faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilen karmaşık bir durumdur. Bazı durumlar, panik atak riskini artırabilir.

Panik atak riskini artıran durumlar şunlardır:

  • Genetik Yatkınlık: Ailede panik bozukluğu veya diğer kaygı bozuklukları öyküsü bulunması, kişinin panik atak geçirme riskini artırabilir.
  • Travmatik deneyimler: Çocukluk çağı travmaları, cinsel istismar, şiddet, kazalar veya doğal afetler gibi travmatik olaylar, panik atak riskini artırabilir.
  • Yoğun stres: İş, okul, ilişki veya finansal sorunlar gibi stresli yaşam olayları, panik atakları tetikleyebilir.
  • Sevilen birinin kaybı: Yakın birinin ölümü veya ayrılık gibi kayıplar, duygusal olarak zorlayıcı olabilir ve panik atak riskini artırabilir.
  • Kaygı bozuklukları: Genel kaygı bozukluğu, sosyal fobi, agorafobi veya travma sonrası stres bozukluğu gibi diğer kaygı bozuklukları, panik atak riskini artırabilir.
  • Depresyon: Depresyon, panik ataklarla birlikte görülebilir ve birbirini tetikleyebilir.
  • Düşük özgüven: Kendine güvensizlik ve yetersizlik duyguları, panik atak riskini artırabilir.
  • Hormonal değişiklikler: Hamilelik, doğum sonrası dönem veya menopoz gibi hormonal değişiklikler, panik atak riskini etkileyebilir.
  • Kronik hastalıklar: Kalp hastalığı, tiroid sorunları veya solunum problemleri gibi bazı kronik hastalıklar, panik atak belirtilerini tetikleyebilir veya taklit edebilir.
  • Madde kullanımı: Alkol, kafein, nikotin veya uyuşturucu kullanımı, panik atak riskini artırabilir.
  • Uyku yoksunluğu: Yetersiz uyku veya uyku bozuklukları, kaygı düzeyini artırarak panik atakları tetikleyebilir.
  • Kalabalık ve gürültülü ortamlar: Kalabalık yerlerde bulunmak veya yoğun gürültüye maruz kalmak, bazı kişilerde panik atakları tetikleyebilir.
  • Kapalı alanlar: Klostrofobi gibi kapalı alan korkusu olan kişilerde, asansör, tünel veya uçak gibi yerlerde panik atak riski artabilir.
  • Yüksek rakım: Yüksek rakımlı yerlerde oksijen seviyesinin düşmesi, bazı kişilerde panik atak belirtilerine neden olabilir.

Panik atak riski taşıyan kişilerin, bu faktörlere dikkat etmesi ve gerektiğinde bir uzmana başvurması önemlidir.

Panik Atak Neden Olur?

Panik atak, temel olarak hayatta kalma içgüdüsünün bir yansıması olarak ortaya çıkar. Beyinden vücuda gönderilen yanlış alarmlar, kişinin gerçek bir tehlike olmamasına rağmen yoğun bir tehdit algılamasına neden olur. Psikolojik faktörler bu durumun tetiklenmesinde önemli bir rol oynar. Stres, yas, travmatik olaylar ve beyindeki nörotransmitter dengesizlikleri panik atağı tetikleyebilir. Bunların yanı sıra, bazı tıbbi durumlar da panik ataklara zemin hazırlayabilir. Tiroid sorunları ve kalp ritim bozuklukları gibi rahatsızlıklar, panik atak benzeri belirtilere yol açabilir.

Panik atağa yol açan diğer yaygın nedenler şunlardır:

  • Kendini ifade etmede güçlük: Bastırılan duygular ve ifade edilemeyen düşünceler, içsel gerilime yol açarak panik atağı tetikleyebilir.
  • Çocukluk travmaları: Geçmişte yaşanan olumsuz deneyimler, yetişkinlikte panik atak riskini artırabilir.
  • Psikolojik rahatsızlıklar: Depresyon ve sosyal fobi gibi durumlar, panik atak riskini yükseltebilir.
  • Fobiler: Kan görme, hayvan korkuları, yükseklik korkusu, asansör korkusu, böcek korkusu, uçak korkusu gibi spesifik fobiler, panik atak tetikleyebilir.
  • Klostrofobi (kapalı alan korkusu) ve agorafobi (açık alan korkusu) gibi kaygı bozuklukları, panik ataklara neden olabilir.
  • Uyku sırasında panik atak: Gece uykudan uyandıran çarpıntı ve nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
  • Genetik yatkınlık: Ailede panik atak öyküsü bulunması, kişinin riskini artırabilir.
  • Yaşam olayları: Stresli yaşam olayları, cinsel saldırı, sigara ve kafein kullanımı, boşanma ve kronik hastalıklar panik atağı tetikleyebilir.

Panik Atak Tanısı Nasıl Konur?

Panik atak tanısı, kişinin yaşadığı belirtilerin detaylı bir şekilde değerlendirilmesiyle konur. Bu süreçte, fiziksel ve psikolojik değerlendirmeler yapılarak panik atağın diğer olası nedenlerden ayırt edilmesi sağlanır.

  • Tıbbi Öykü ve Fiziksel Muayene: Doktor, kişinin yaşadığı belirtileri, sıklığını, şiddetini ve tetikleyicilerini detaylı bir şekilde dinler. Fiziksel muayene yapılarak kalp, akciğer ve tiroid gibi organların sağlıklı olduğundan emin olunur.
  • Psikolojik Değerlendirme: Psikiyatrist veya psikolog, kişinin ruhsal durumunu değerlendirmek için görüşmeler yapar ve bazı testler uygulayabilir. Panik atak belirtilerinin yanı sıra, diğer kaygı bozuklukları, depresyon veya travma sonrası stres bozukluğu gibi durumlar da değerlendirilir.
  • Dışlama Yöntemi: Panik atak belirtileri, bazı tıbbi durumların belirtileriyle benzerlik gösterebilir. Bu nedenle, kalp hastalıkları, tiroid sorunları veya solunum problemleri gibi olası nedenlerin dışlanması için kan testleri, EKG veya diğer tıbbi testler yapılabilir. Madde kullanımı veya ilaçların yan etkileri gibi faktörler de değerlendirilir.
  • DSM-5 Kriterleri: Panik atak tanısı, Amerikan Psikiyatri Birliği'nin Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'nda (DSM-5) belirtilen kriterlere göre konur. Bu kriterler, tekrarlayan beklenmedik panik atakların varlığı, ataklar sonrasında sürekli endişe veya kaçınma davranışları gibi unsurları içerir.

Önemli Not: Panik atak tanısı, bir uzman tarafından konulmalıdır. Kendi kendinize tanı koymaya çalışmak, yanlış yönlendirmelere ve gereksiz endişelere yol açabilir.

Panik Atak Nasıl Geçer?

Panik atak, hem fiziksel hem de psikolojik olarak zorlayıcı bir deneyimdir. Ancak, doğru yöntemlerle panik atak kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir. Tedavide en etkili yöntemlerden biri bilişsel davranışçı terapi (BDT)'dir. Bunun yanı sıra, psikoterapi, nefes egzersizleri ve gerektiğinde ilaç tedavisi de kullanılabilir.

Panik Atağı Kontrol Altına Alma Yolları:

Profesyonel Destek Alın

 Bilişsel-davranışçı terapi, panik atakla başa çıkmada en etkili yöntemlerden biridir. Bu terapi, panik atak sırasında ortaya çıkan olumsuz düşünceleri ve davranışları değiştirmeyi hedefler. Bir uzman eşliğinde, panik atak tetikleyicileriyle yüzleşmek ve yeni başa çıkma stratejileri geliştirmek mümkündür.

4-7-8 Kuralını Uygulayın

Bu nefes tekniği, panik anında sakinleşmeye yardımcı olur. 4 saniye burundan nefes alın, 7 saniye tutun ve 8 saniye ağızdan yavaşça verin. Bu yöntem, hem panik atak anında hem de günlük yaşamda rahatlama sağlar.

Panik Atak Geçirdiğinizi Fark Edin

Panik atağın geçici bir durum olduğunu kabul etmek, korkuyu azaltmaya yardımcı olur. Panik atağı tetikleyen faktörleri bilmek, atakları önceden fark etmeyi ve kontrol etmeyi kolaylaştırır.

Gözlerinizi Kapatın

Aşırı uyarıcı ortamlarda panik atak hissedildiğinde, gözleri kapatmak dış uyaranları azaltır. Bu, nefese odaklanmayı ve sakinleşmeyi kolaylaştırır.

Kas Gevşetme Tekniklerini Kullanın

Progressif kas gevşemesi, vücuttaki gerilimi azaltarak panik atağın fiziksel belirtilerini hafifletir. Bu teknikler, vücudun panik atağa verdiği tepkiyi kontrol etmeye yardımcı olur.

Mutlu Olduğunuz Yeri Hayal Edin

Sizi mutlu eden bir yeri zihninizde canlandırmak, rahatlamanızı ve kaygınızı azaltmanızı sağlar. Hayal ettiğiniz yerdeki detaylara odaklanmak, zihni sakinleştirir.

Panik Atak Tedavisi Nasıl Yapılır?

Panik atak tedavisinde genellikle iki ana yöntem uygulanır: psikoterapi ve ilaç tedavisi. Bu yöntemler tek başına veya birlikte kullanılabilir.

Panik atak tedavisi, genellikle aşağıdaki yöntemleri içerir:

  • Psikoterapi
  • İlaç tedavisi
  • Yaşam tarzı değişiklikleri
  • Nefes egzersizleri
  • Gevşeme teknikleri

Psikoterapi

Panik atak tedavisinde psikoterapi, kişinin yaşadığı yoğun kaygı ve korkuyla başa çıkmasına yardımcı olan etkili bir yöntemdir. Özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), panik atak tedavisinde en yaygın ve başarılı şekilde kullanılan terapi türüdür.

Psikoterapinin temel amacı, panik atak sırasında ortaya çıkan olumsuz düşünce ve inançları değiştirmek, bedensel belirtileri yanlış yorumlamayı engellemek ve yeni başa çıkma stratejileri geliştirmektir. Terapist, kişinin panik atak tetikleyicilerini ve belirtilerini anlamasına yardımcı olur, ardından maruz bırakma teknikleri kullanarak kişiyi korktuğu durumlara yavaş yavaş alıştırır.

Psikoterapi sürecinde, kişi şunları öğrenir:

  • Panik atağın ne olduğunu ve neden ortaya çıktığını: Böylelikle, kişi yaşadığı durumu daha iyi anlar ve korkuları azalır.
  • Panik atak sırasında ortaya çıkan bedensel belirtileri doğru yorumlamayı: Çarpıntı, nefes darlığı gibi belirtilerin kalp krizi veya ölümcül bir hastalığın belirtisi olmadığını, sadece panik atağın bir parçası olduğunu öğrenir.
  • Nefes egzersizleri ve gevşeme teknikleri gibi başa çıkma stratejilerini: Bu teknikler, panik atak sırasında sakinleşmeye ve belirtileri kontrol altına almaya yardımcı olur.
  • Olumsuz düşünce kalıplarını tanımayı ve değiştirmeyi: Kişi, "Öleceğim", "Kontrolü kaybedeceğim" gibi olumsuz düşünceleri fark eder ve bunları daha gerçekçi ve olumlu düşüncelerle değiştirmeyi öğrenir.
  • Korkulan durumlara yavaş yavaş maruz kalmayı: Terapist eşliğinde, kişi korktuğu durumlara adım adım yaklaşır ve bu durumların aslında zararsız olduğunu deneyimler.

Psikoterapi, panik atak tedavisinde uzun vadeli ve kalıcı çözümler sunar. Kişi, terapi sayesinde panik ataklarını kontrol altına almayı ve daha sağlıklı bir yaşam sürdürmeyi öğrenir.

İlaç Tedavisi

Panik atak tedavisinde ilaç tedavisi, özellikle şiddetli vakalarda veya psikoterapiye ek olarak uygulanan bir yöntemdir. İlaçlar, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzenleyerek panik atak belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.

Panik atak tedavisinde en sık kullanılan ilaç türleri şunlardır:

  • Antidepresanlar:
    • SSRI'lar (Seçici Serotonin Geri Alım İnhibitörleri): Bu ilaçlar, serotonin seviyelerini artırarak kaygıyı azaltır. Panik bozukluğunun uzun süreli tedavisinde yaygın olarak kullanılırlar.
    • SNRI'lar (Serotonin-Norepinefrin Geri Alım İnhibitörleri): Bu ilaçlar, serotonin ve norepinefrin seviyelerini artırarak hem kaygı hem de depresyon belirtilerini hafifletir.
  • Anksiyolitikler (Kaygı Gidericiler):
    • Benzodiazepinler: Bu ilaçlar, hızlı bir şekilde rahatlama sağlar ve panik atak sırasında ortaya çıkan yoğun kaygıyı azaltır. Ancak, bağımlılık riski nedeniyle uzun süreli kullanımları önerilmez. Genellikle kısa süreli kriz durumlarında veya antidepresanların etkisini göstermeye başladığı ilk dönemlerde kullanılırlar.

Panik Atak Sorununa Karşı Alınabilecek Önlemler

Panik atak sorununa karşı alınabilecek bazı önlemlerle bu durumun etkileri azaltılabilir ve kontrol altına alınabilir. En önemlisi, panik atağın bir kalp krizi değil, zihinsel bir durum olduğunu anlamaktır. Bu farkındalık, korkuyu azaltmaya yardımcı olur.

Panik Atağa Karşı Alınabilecek Önlemler:

  • Panik Atağın Bir Zihin Durumu Olduğunu İdrak Edin: Panik atağın fiziksel belirtileri korkutucu olsa da, gerçek bir tehlike olmadığını kendinize hatırlatın. Bu durumun geçici olduğunu ve kontrol edilebileceğini bilin.
  • Yalnız Olmadığınızı Kendinize Hatırlatın:
    • Panik atak yaşayan birçok insan var. Bu konuda yalnız olmadığınızı bilin ve destek arayın.
  • Panik Atak Geçiren Başka Kişiler ile Tanışın: Benzer deneyimleri paylaşan insanlarla konuşmak, destek almak ve deneyimlerden öğrenmek önemlidir.
  • Panik Atak Geçirdiğiniz Yerlerden Kaçmayın: Kaçınma davranışları, panik atağın kontrolünü zorlaştırır. Korkularınızla yüzleşmek, onları yenmenize yardımcı olur.
  • Atak Sırasında Gözlerinizi Kapatmak Yerine Bir Yere Odaklanın: Gözleri kapatmak yerine, çevrenizdeki bir nesneye veya noktaya odaklanmak, dikkatinizi dağıtarak sakinleşmenize yardımcı olur.
  • Nefes Hızınızı Düşürmeye Çalışın: Derin ve yavaş nefes almak, hiperventilasyonu önleyerek sakinleşmenize yardımcı olur. 4-7-8 nefes tekniği etkili olabilir.
  • Spor Yapın: Düzenli egzersiz, stres ve kaygı düzeyini azaltmaya yardımcı olarak panik atak riskini düşürür.
  • Uyku Düzeninize Dikkat Edin: Yeterli ve kaliteli uyku, ruhsal ve fiziksel sağlığı koruyarak panik atakları önlemeye yardımcı olur.
  • Düzenli Bir Beslenme Programı Uygulayın: Sağlıklı ve dengeli beslenme, vücudun stresle başa çıkma kapasitesini artırır.
  • Yarını Düşünmeden, Anı Yaşayın: Geçmişteki pişmanlıklar veya gelecekteki endişeler yerine, şimdiki zamana odaklanmak, kaygıyı azaltmaya yardımcı olur.

Bu önlemler, panik atağın etkilerini azaltmaya ve yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.

Panik Atak Hakkında Sık Sorulan Sorular

Panik Atak Öldürür'mü?

Panik atak, doğrudan ölüme neden olmaz. Panik atak sırasında yaşanan yoğun korku ve fiziksel belirtiler, kişinin hayatının tehlikede olduğunu düşünmesine yol açsa da, bu durum gerçek bir ölüm riski taşımaz.

Panik Atak Kronik Midir?

Panik atak, tek başına bir atak olarak yaşanabileceği gibi, tekrarlayan ataklar şeklinde de görülebilir. Tekrarlayan panik ataklar, panik bozukluğu olarak adlandırılan bir duruma işaret eder ve bu durum kronikleşebilir.

Panik Atak Nasıl Anlaşılır?

Panik atak, ani ve yoğun korku nöbetleri ile kendini gösterir. Bu nöbetler sırasında kişi, gerçek bir tehlike olmamasına rağmen, sanki hayatı tehlikedeymiş gibi hisseder. Çarpıntı, nefes darlığı, terleme, titreme, baş dönmesi gibi fiziksel belirtiler, panik atağın karakteristik özelliklerindendir. Kişi, ölüm korkusu, kontrolü kaybetme korkusu veya delirme korkusu gibi yoğun psikolojik belirtiler de yaşayabilir. Panik ataklar genellikle birkaç dakika içinde zirveye ulaşır ve 10-15 dakika kadar sürer, ancak bazı durumlarda daha uzun da sürebilir. Tekrarlayan panik ataklar, panik bozukluk olarak adlandırılan daha karmaşık bir kaygı bozukluğunun belirtisi olabilir.

Panik Atak Kaç Yaşında Başlar?

Panik atak, herhangi bir yaşta ortaya çıkabilse de, genellikle genç yetişkinlik döneminde başlar. Ortalama başlangıç yaşı 20-25 yaş arasıdır. Ancak, bazı kişilerde ergenlik döneminde veya daha ileri yaşlarda da panik ataklar görülebilir.

Panik Atak Kalbe Zarar Verir Mi?

Panik atak, doğrudan kalp krizi veya kalp hastalığına neden olmaz. Ancak, panik atak sırasında yaşanan yoğun stres ve fiziksel belirtiler, kalbi etkileyebilir ve uzun vadede kalp sağlığı üzerinde bazı olumsuz etkileri olabilir.

Panik Atak Krizi Belirtileri Nedir?

Panik atak krizi, ani ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan, yoğun korku ve endişe nöbetleridir. Bu krizler sırasında hem fiziksel hem de psikolojik belirtiler yaşanır.

Panik Atak Bir Akıl Hastalığı Mıdır?

Panik atak, yaygın kanının aksine, bir akıl hastalığı değildir. Panik atak, aniden ortaya çıkan yoğun korku ve endişe nöbetleridir. Bu nöbetler sırasında kişiler, fiziksel ve psikolojik olarak zorlayıcı belirtiler yaşarlar. Ancak bu durum, kişinin akıl sağlığının bozulduğu anlamına gelmez.

Panik Atak Krizleri Ne Kadar Sürer?

Panik atak krizleri, genellikle ani ve beklenmedik bir şekilde başlar ve belirli bir süre içinde zirveye ulaşarak kendiliğinden sonlanır. Bu krizlerin süresi kişiden kişiye farklılık gösterebilir, ancak genel olarak şu şekilde özetlenebilir:

  • Tipik Süre:
    • Çoğu panik atak krizi 5 ila 20 dakika arasında sürer.
    • Atak, genellikle belirtilerin başlamasından itibaren 10 dakika içinde en yoğun seviyeye ulaşır.
  • Varyasyonlar:
    • Bazı panik ataklar daha kısa sürebilirken, bazıları bir saate kadar uzayabilir.
    • Atakların sıklığı ve süresi, kişinin yaşadığı stres seviyesine, tetikleyici faktörlere ve genel ruhsal durumuna bağlı olarak değişebilir.
Panik Atak İçin Hangi Doktora Gidilir?

Panik atak sorunu yaşayan kişilerin öncelikle bir psikiyatriste başvurması en uygunudur. Psikiyatristler, ruh sağlığı konusunda uzmanlaşmış doktorlardır ve panik atak tanısı koyma ve tedavi etme konusunda yetkindirler.

Panik atak belirtileri bazen kalp krizi veya diğer fiziksel rahatsızlıklarla karıştırılabileceğinden, öncelikle bir kardiyoloji veya iç hastalıkları uzmanına başvurmak da faydalı olabilir. Bu uzmanlar, fiziksel bir rahatsızlığın panik atak belirtilerine neden olup olmadığını değerlendirebilirler. Fiziksel bir neden bulunamazsa, kişi bir psikiyatriste yönlendirilir.

Psikologlar da panik atak tedavisinde önemli bir rol oynarlar. Özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi psikoterapi yöntemleri, panik atağın tedavisinde oldukça etkilidir. Psikologlar, terapi yoluyla kişinin panik atakla başa çıkma becerilerini geliştirmesine yardımcı olurlar.

Panik Atağı Önlemek İçin Neler Yapılabilir?

Panik atağı önlemek için, hem yaşam tarzı değişiklikleri yapmak hem de zihinsel sağlığı desteklemek önemlidir. Bu yaklaşımlar, panik atak riskini azaltmaya ve atakların şiddetini hafifletmeye yardımcı olabilir.

Panik Atak İle Anksiyete Arasındaki Fark Nedir?

Panik atak ve anksiyete kavramları, sıklıkla birbirine karıştırılsa da, aslında farklı deneyimleri ifade ederler. Her ikisi de yoğun korku ve kaygıyı içerse de, ortaya çıkış şekilleri, şiddeti ve süreleri bakımından önemli farklılıklar gösterirler.

Panik atak, aniden ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan, yoğun korku ve endişe nöbetleridir. Bu nöbetler sırasında kişiler, fiziksel ve psikolojik olarak zorlayıcı belirtiler yaşarlar. Çarpıntı, nefes darlığı, terleme, titreme, ölüm korkusu gibi belirtiler, panik atağın karakteristik özelliklerindendir. Panik ataklar genellikle birkaç dakika içinde zirveye ulaşır ve kısa sürede sonlanır.

Anksiyete ise, daha genel ve yaygın bir kaygı durumunu ifade eder. Anksiyete yaşayan kişiler, sürekli bir endişe, gerginlik ve huzursuzluk hali içindedirler. Anksiyete belirtileri, panik atak kadar yoğun olmasa da, uzun süreli ve daha kalıcıdır. Uyku bozuklukları, kas gerginliği, odaklanma güçlüğü gibi belirtiler anksiyetenin yaygın görülen belirtilerindendir. Anksiyete, belirli bir tetikleyiciye bağlı olabileceği gibi, sürekli ve yaygın bir endişe hali şeklinde de ortaya çıkabilir.

Panik atak ve anksiyete arasındaki temel farklar şunlardır:

  • Ortaya Çıkış Şekli: Panik atak aniden ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkarken, anksiyete daha yavaş ve kademeli olarak gelişir.
  • Şiddet: Panik atak belirtileri, anksiyete belirtilerine göre daha şiddetli ve yoğundur.
  • Süre: Panik ataklar kısa sürerken, anksiyete daha uzun süreli ve kalıcıdır.
  • Belirtiler: Panik atak daha çok fiziksel belirtilerle kendini gösterirken, anksiyete hem fiziksel hem de psikolojik belirtilerle ortaya çıkabilir.
Panik Atak Yaşayan Birine Nasıl Davranılmalıdır?

Panik atak yaşayan birine destek olmak, hem onun hem de sizin için zorlayıcı olabilir. Ancak, doğru yaklaşımla ona yardımcı olabilir ve yanında olduğunuzu hissettirebilirsiniz.

  • Sakin Kalın: Öncelikle kendi sakinliğinizi koruyun. Panik atak yaşayan kişinin yanında paniklemek, durumu daha da kötüleştirebilir.
  • Onunla Konuşun: Ona yanında olduğunuzu ve güvende olduğunu söyleyin. "Yanındayım", "Geçecek" gibi basit ve güven verici cümleler kullanın.
  • Nefes Almasına Yardım Edin: Derin ve yavaş nefes almasını teşvik edin. Onunla birlikte nefes alarak örnek olun.
  • Dikkatini Dağıtın: Ona, çevresindeki nesnelere veya seslere odaklanmasını söyleyin. Onunla sohbet etmek veya basit sorular sormak da dikkatini dağıtabilir.
  • Fiziksel Temastan Kaçının: Panik atak yaşayan kişi, fiziksel temastan rahatsız olabilir. Ona dokunmadan önce izin isteyin.
  • Onu Dinleyin: Onun ne hissettiğini anlamaya çalışın. Ona "Sakinleş" veya "Abartma" gibi cümleler kurmayın.
  • Ona Alan Tanıyın: Panik atak geçtikten sonra, ona biraz yalnız kalma fırsatı verin.
  • Profesyonel Yardım Almasını Teşvik Edin: Panik ataklar tekrarlıyorsa, ona bir uzmana başvurmasını önerin.
  • Anlayışlı Olun: Panik atağın gerçek bir durum olduğunu ve kişinin kontrolünde olmadığını unutmayın.

Önemli Not: Her panik atak farklıdır. Kişinin tepkileri ve ihtiyaçları değişebilir. Ona karşı sabırlı ve anlayışlı olmak en önemlisidir.

Panik Atak Farklı Psikolojik Hastalıklara Yol Açar Mı?

Panik atak, tek başına bir psikolojik rahatsızlık olmasının yanı sıra, bazı durumlarda farklı psikolojik sorunlara zemin hazırlayabilir veya mevcut durumları tetikleyebilir. Özellikle tedavi edilmeyen ve kronikleşen panik ataklar, çeşitli psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.

Panik atağın yol açabileceği psikolojik rahatsızlıklar şunlardır:

  • Panik Bozukluk: Tekrarlayan panik ataklar, kişinin sürekli panik atak geçirme korkusu yaşamasına ve bu nedenle kaçınma davranışları geliştirmesine neden olur.
  • Agorafobi: Panik atak geçirme korkusuyla, kişinin yardım alamayacağı veya kaçamayacağı yerlerden kaçınmasıdır.
  • Depresyon: Sürekli kaygı ve panik hali, zamanla umutsuzluk, çaresizlik ve depresyon belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir.
  • Sosyal Fobi: Toplumsal ortamlarda panik atak geçirme korkusu, kişinin sosyal ortamlardan kaçınmasına ve sosyal fobi geliştirmesine yol açabilir.
  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Şiddetli panik ataklar, travmatik bir deneyim olarak algılanabilir ve TSSB belirtilerine neden olabilir.
  • Yaygın Anksiyete Bozukluğu: Sürekli endişe ve kaygı hali, panik atakların tetiklenmesine veya yaygın anksiyete bozukluğunun gelişmesine yol açabilir.
  • Madde Kullanım Bozuklukları: Kişi, panik ataklarla başa çıkmak için alkol veya uyuşturucu gibi maddelere yönelebilir. Bu durum, madde kullanım bozukluklarına yol açabilir.

Önemli Not: Panik atağın bu rahatsızlıklara yol açma ihtimali kişiden kişiye değişir. Erken teşhis ve tedavi, bu riskleri azaltmaya yardımcı olur.

Panik Atak Belirtileri

Hızlı Başvuru Formu

Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz

İlgili Birimler
İlgili Hekimler
Özge Alp Topbaş
Uzm. Dr. Özge Alp Topbaş

Psikiyatri

Abdullah Maraş
Uzm. Dr. Abdullah Maraş

Psikiyatri

Benzer İçerikler

Yardıma mı ihtiyacınız var ?

7/24 tüm soru ve sorunlarınız için buradayız.