Buerger hastalığı, tıbbi adıyla Tromboanjitis Obliterans, özellikle el ve ayaklardaki küçük ve orta çaplı arter ve venlerin iltihaplanması ve tıkanması ile karakterize kronik, ilerleyici bir damar hastalığıdır. Genellikle sigara kullanan genç erkeklerde görülür. Bu hastalık zamanla damarları daraltır veya tamamen tıkar ve dokulara giden kan akışını azaltarak ciddi ağrılara, yara oluşumuna ve ilerlemiş vakalarda gangren ve ampütasyon riskine neden olur.
%95'ten fazlası sigara kullanıcılarıdır
En sık 20–45 yaş arası erkeklerde görülür
Kadınlarda daha nadirdir ancak artan sigara kullanımıyla görülme sıklığı artmaktadır
Genetik yatkınlık ve otoimmün mekanizmalar da etkili olabilir
Buerger hastalığı, tıbbi adıyla tromboanjiyitis obliterans, genellikle el ve ayaklardaki küçük ve orta çaplı damarları etkileyen kronik, ilerleyici bir damar iltihabı hastalığıdır. Bu hastalıkta, damar duvarlarında meydana gelen iltihaplanma, zamanla damarların daralmasına, tıkanmasına ve dokulara yeterli kan gitmemesine neden olur. Buerger hastalığı, nadir görülen ancak ciddi sonuçlara yol açabilen bir hastalıktır.
Hastalığın kesin nedeni henüz tam olarak ortaya konulamamıştır. Ancak yapılan bilimsel çalışmalar, özellikle tütün ürünlerinin kullanımıyla doğrudan ilişkili olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Sigara içmek, Buerger hastalığının gelişiminde en önemli tetikleyici faktör olarak kabul edilir.
Buerger hastalığının en önemli nedeni sigara ve diğer nikotin içeren tütün ürünleridir. Sigara dumanında bulunan binlerce kimyasal madde, bağışıklık sistemini uyararak damar çeperlerinde kronik inflamasyon başlatır. Bu durum zamanla damarların daralmasına ve tıkanmasına neden olur. Nikotin, hem kan damarlarını daraltan bir madde olarak hem de bağışıklık sisteminde hasara yol açarak hastalığın ilerlemesine katkı sağlar.
Buerger hastalığının gelişiminde en temel risk faktörü sigara içmek veya herhangi bir şekilde nikotin tüketmektir. Sigaranın yanı sıra;
Puro, pipo, nargile kullanımı
Elektronik sigaralar ve nikotin kartuşları
Tütün çiğneme ürünleri
gibi tüm nikotin kaynakları, hastalığın oluşumunu tetikleyebilir. Araştırmalar, Buerger hastalığı tanısı konulan hastaların neredeyse tamamının aktif sigara kullanıcıları olduğunu göstermektedir. Ayrıca tedavi sürecinde bile tütün kullanımına devam edilmesi, hastalığın hızla ilerlemesine ve ciddi komplikasyonlara (doku ölümü, ampütasyon) yol açar.
Bazı bireylerde ailesel genetik yatkınlık bu hastalığa karşı duyarlılığı artırabilir. Özellikle Orta Doğu, Asya ve Akdeniz kökenli bireylerde Buerger hastalığına daha sık rastlanması, genetik faktörlerin rolü olduğunu göstermektedir. Ancak genetik yatkınlığın tek başına yeterli olmadığı; tütün kullanımıyla birleştiğinde hastalığı tetiklediği düşünülmektedir.
Buerger hastalığında otoimmün mekanizmalar da rol oynayabilir. Bağışıklık sistemi bazı bireylerde damar duvarlarına karşı reaksiyon geliştirir. Tütün kullanımı bu otoimmün tepkiyi artırarak vasküler inflamasyona neden olabilir. Hastalık sürecinde bağışıklık hücrelerinin damar çeperlerine saldırması, pıhtılaşma ve damar tıkanıklığı gibi sonuçlara yol açar. Bu durum, Buerger hastalığının kronik ve ilerleyici seyretmesine neden olur.
Araştırmalarda, Buerger hastalığının daha çok 20-45 yaş arası erkeklerde görüldüğü belirlenmiştir. Kadınlarda da görülebilir, ancak erkeklerde sigara kullanım oranlarının daha yüksek olması bu farkı oluşturur. Ayrıca sosyoekonomik düzeyi düşük bireylerde sigara kullanım oranı ve sağlık hizmetlerine erişim kısıtlılığı nedeniyle hastalık daha sık ve daha şiddetli seyreder.
Buerger hastalığı ile bazı kronik enfeksiyonlar arasında olası bağlar olduğu düşünülmektedir. Ayrıca soğuk hava koşulları, kan damarlarını daraltarak hastalığın semptomlarını artırabilir. Ancak bu faktörlerin tetikleyici etkisi, tütün ürünlerine göre oldukça düşüktür.
Buerger hastalığının nedenleri arasında en baskın ve kontrol edilebilir faktör sigaradır. Bu hastalığın tedavisinde en etkili yöntem, tütün kullanımının tamamen bırakılmasıdır. Nikotin tüketimi devam ettiği sürece, uygulanan diğer tüm tedaviler yetersiz kalabilir. Bu nedenle hastalığın yönetiminde, hem bireysel kararlılık hem de tıbbi destek büyük önem taşır.
Sigara ve tütün ürünleri
Elektronik sigara ve nargile dahil tüm nikotin içeren ürünler
Genetik yatkınlık
Otoimmün mekanizmalar
Buerger hastalığı, el ve ayaklardaki küçük ve orta çaplı atardamar ve toplardamarları etkileyen ciddi bir damar iltihabı hastalığıdır. En yaygın bulgular, dolaşım bozukluğuna bağlı gelişen ağrı, renk değişikliği, ülserler ve kangren gibi belirtilerdir. Semptomlar zamanla kötüleşebilir ve erken tanı konulmadığında uzuv kaybına kadar giden ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Buerger hastalığının ilk belirtilerinden biri, özellikle bacaklarda ve bazen ellerde hissedilen yürümeyle artan, dinlenmeyle azalan kramp benzeri ağrılardır. Bu duruma klaudikasyo denir.
Genellikle baldır kaslarında, yürüyüş sırasında kramp veya yanma hissi oluşur.
Kişi durduğunda ağrı azalır, yeniden hareket ettiğinde tekrar başlar.
Hastalık ilerledikçe ağrı istirahatte bile görülebilir, bu da ciddi damar tıkanıklığına işaret eder.
Buerger hastalığında, kan akışının bozulmasına bağlı olarak parmaklarda dolaşım problemleri ortaya çıkar.
Soğukluk: El ve ayak parmaklarında sürekli bir soğukluk hissi oluşur.
Solukluk ve morarma: Damar daralmasına bağlı olarak cilt solgunlaşabilir veya morumsu bir renk alabilir.
Kırmızılaşma: Kan akışı yeniden başladığında parmaklarda kızarıklık gözlenebilir.
Bu renk değişimleri genellikle soğuk hava, stres veya sigara tüketimi ile tetiklenir.
Damar tıkanıklığı ilerledikçe, özellikle parmak uçlarında ağrılı, iyileşmeyen yaralar (ülserler) meydana gelir.
Bu yaralar genellikle enfeksiyon riski taşır.
Zamanla daha derinleşir ve cilt dokusunda nekroz gelişebilir.
Yaraların iyileşmemesi, kanlanmanın yetersiz olduğunu ve müdahale edilmezse ciddi komplikasyonların gelişebileceğini gösterir.
Buerger hastalığının ilerlemiş evrelerinde, parmaklarda kangren, yani doku ölümü görülebilir. Bu durum, hastalığın en ciddi komplikasyonlarından biridir.
Kangren genellikle parmak uçlarından başlar ve yukarı doğru ilerleyebilir.
Enfeksiyon riski yüksektir ve bazı durumlarda ampütasyon (uzuv kaybı) kaçınılmaz hale gelir.
Kangrenin en önemli nedeni, nikotin kullanımının bırakılmaması nedeniyle damarların tamamen tıkanmasıdır.
Fizik muayene sırasında hekim, ayak ve el bileklerinde nabız alamayabilir. Bu durum, ilgili bölgelerde kan akışının tamamen durduğuna işaret eder.
Buerger hastalığında, tıkanan damarlar nabız alınmasını engeller.
Nabızsızlık, hastalığın ne kadar ilerlediğini gösteren önemli bir bulgudur.
Doppler ultrason ve anjiyografi gibi yöntemlerle damar tıkanıklığının yeri ve derecesi net olarak tespit edilir.
Sinir uçlarına giden kan akışının azalması, ellerde ve ayaklarda şu belirtilere yol açabilir:
Uyuşma ve karıncalanma
Yanma hissi
Soğukluk hissi
Duyusal kayıplar
Bu durumlar, hastanın günlük yaşamını önemli ölçüde etkiler ve tedavi edilmezse sinir hasarına neden olabilir.
Kan akışının bozulması, sadece kas ve sinirleri değil, cilt ve tırnak dokusunu da etkiler:
Cilt incelir, parlak ve gergin görünüm alabilir.
Tırnaklarda kırılma, renk değişimi veya büyüme geriliği gelişebilir.
Bazı hastalarda ciltte koyulaşma, pullanma veya kabuklanma da gözlenebilir.
Hastalığın belirtileri genellikle sigara kullanımına devam edildikçe şiddetlenir. İlk başlarda sadece egzersizle ortaya çıkan ağrılar zamanla istirahatte bile devam eden kronik ağrılara, ardından iyileşmeyen yaralara ve kangrene dönüşebilir.
Bu nedenle hastalıkla ilgili en önemli önlem, nikotin kullanımının tamamen ve kalıcı olarak bırakılmasıdır. Bu adım atılmadığı sürece hiçbir tedavi yöntemi tam anlamıyla başarılı olamaz.
Buerger hastalığı tanısı, genellikle klinik belirtiler, hasta öyküsü ve görüntüleme yöntemlerinin birlikte değerlendirilmesiyle konur. Ancak bu hastalığın tanısında dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri, benzer tabloya neden olabilecek diğer hastalıkların dışlanmasıdır. Çünkü Buerger hastalığına benzer belirtiler gösteren birçok damar hastalığı, otoimmün hastalık ve metabolik bozukluk mevcuttur.
Tanı sürecinde, sigara kullanımı öyküsü, ayakta ve elde görülen damar tıkanıklıkları, ülser ya da kangren gibi bulgular, laboratuvar testleri ve görüntüleme teknikleri birlikte değerlendirilir.
Tanı sürecinin ilk adımı, hastanın ayrıntılı tıbbi öyküsünün alınması ve fizik muayenedir. Özellikle tütün ürünlerinin kullanımı, hastalığın gelişiminde temel tetikleyici olduğundan, doktorlar bu bilgiyi detaylı sorgular.
Sigara kullanımı: Hastanın aktif ya da geçmişte yoğun sigara veya tütün ürünü kullanımı hastalık için uyarıcıdır.
Ağrı şikayeti: Yürüyüşle artan kramp tarzı ağrı (klaudikasyo), istirahatte devam eden ağrı gibi şikayetler tanı sürecinde yönlendirici olur.
Soğukluk ve renk değişiklikleri: El ve ayaklarda morarma, solukluk, sıcaklık kaybı gibi dolaşım problemleri dikkatle incelenir.
Ülser ve kangren: Parmak uçlarında iyileşmeyen yaralar, ciltte nekroz ya da kangren varlığı hekimi Buerger hastalığına yönlendirebilir.
Nabız muayenesi: Ayak veya el bileği gibi periferik bölgelerde nabız alınamaması damar tıkanıklığına işaret eder.
Buerger hastalığı için özel bir kan testi olmamakla birlikte, tanı sürecinde yapılacak laboratuvar testleri, diğer benzer hastalıkların dışlanması amacıyla yapılır.
Lupus (SLE), romatoid artrit, sistemik vaskülitler gibi bağışıklık sistemi hastalıkları benzer damar bulgularına neden olabilir.
ANA, ANCA gibi otoimmün belirteçler test edilir.
Diyabet: Damar yapısını bozan en önemli sistemik hastalıklardan biridir. Kan şekeri ölçümü yapılır.
Hiperlipidemi: Kolesterol ve trigliserid düzeyleri ölçülerek aterosklerotik damar hastalıkları ayrıştırılır.
Pıhtılaşma bozuklukları: Koagülasyon testleri yapılır. Özellikle tromboembolik hastalıklar ile karışmaması açısından önemlidir.
Doppler ultrasonografi, Buerger hastalığının tanısında sıkça kullanılan, girişimsel olmayan ve pratik bir görüntüleme yöntemidir.
El ve ayaklardaki kan akımı, damar içindeki daralma ve tıkanıklıklar, damar duvarlarındaki yapısal bozukluklar bu yöntemle saptanabilir.
Kronik damar tıkanıklığı olan bölgelerde azalmış veya tamamen kesilmiş kan akımı görülebilir.
Doppler, anjiyografi öncesi bir ön tarama yöntemi olarak değerlendirilir.
Buerger hastalığı tanısında en kesin ve net sonucu veren yöntem anjiyografidir. Bu yöntemle damarlar kontrast madde verilerek görüntülenir ve damar yapısı tüm ayrıntısıyla incelenebilir.
Segmental tıkanıklıklar: Damarın belirli bölgelerinde net sınırlarla ayrılan tıkanıklık alanları gözlenir.
“Korku teli” (corkscrew) görünümü: Kollateral damarların kıvrımlı, spiral şeklinde uzaması bu hastalığa özgü bir görüntüdür.
Proksimal damarlar açıkken distal (uç) damarlar tıkalı olabilir.
Damar duvarında plak veya kireçlenme olmaması, Buerger hastalığını aterosklerozdan ayıran önemli bir kriterdir.
Konvansiyonel Anjiyografi: Kateter aracılığıyla yapılan, detaylı damar haritası çıkaran yöntem.
BT Anjiyografi (Bilgisayarlı Tomografi): Daha az invazivdir ve üç boyutlu görüntüleme sağlar.
MR Anjiyografi (Manyetik Rezonans): Kontrast maddeyle damarlar görüntülenebilir ve yumuşak doku ilişkileri net biçimde izlenebilir.
a. Termografi:
b. Kapillaroskopi:
c. Biyopsi (Nadir Gereklidir):
Buerger hastalığı tanısı, aşağıdaki üç temel unsura dayanır:
Sigara veya tütün kullanımı öyküsü
35-45 yaş aralığında genç erkek hasta profili (ancak kadınlarda da görülebilir)
Diğer sistemik hastalıkların dışlanmış olması
Bu kriterlere ek olarak, anjiyografi bulguları ve klinik semptomlar birlikte değerlendirilerek tanı netleştirilir.
Buerger hastalığı, ilerleyici bir damar hastalığıdır ve zamanla semptomlar kötüleşebilir. Bu nedenle hastalığın evrelere ayrılması, hem erken tanı hem de tedavi planlaması açısından son derece önemlidir. Her evre, dolaşım bozukluğunun şiddetine, damar hasarının derecesine ve oluşan komplikasyonlara göre sınıflandırılır.
Hastalığın gidişatı kişiden kişiye değişebilmekle birlikte, sigara ve nikotin kullanımının devam etmesi, hastalığın daha hızlı ilerlemesine ve ağır komplikasyonların ortaya çıkmasına yol açar.
Bu evre, ilk belirtilerin ortaya çıktığı ve sıklıkla göz ardı edilen aşamadır. Şikayetler genellikle hafiftir ve hastalar bu durumları soğuk hava ya da yorgunluk gibi nedenlere bağlayabilir.
Başlıca Belirtiler:
Klinik Önemi:
Bu evrede erken teşhis konulması durumunda, sigaranın bırakılması ile hastalık durdurulabilir veya gerileyebilir. Bu nedenle şikayetlerin ciddiye alınması, ilerlemenin önlenmesi açısından hayati önem taşır.
Bu dönemde artık dolaşım bozukluğu daha belirgin hale gelir. Kan akışındaki azalma doku hasarına neden olmaya başlar ve günlük yaşam aktiviteleri etkilenir. Hastalar, yürüme gibi basit eylemlerde dahi zorlanmaya başlarlar.
Belirtiler:
Klinik Önemi:
Bu aşama, tedavinin en kritik olduğu evredir. Sigaranın tamamen bırakılması, medikal tedavi, dolaşımı artırıcı önlemler ve bazen girişimsel işlemler gerekebilir. Müdahale edilmezse hastalık ilerleyerek doku ölümüne (nekroz) yol açabilir.
Bu evrede, dolaşım tamamen bozulur, dokular oksijensiz kalır ve ciddi komplikasyonlar ortaya çıkar. Tedavi edilmediği takdirde uzuv kayıpları kaçınılmaz hale gelebilir.
Belirtiler:
Ampütasyon (Uzuv Kaybı) Riski:
Klinik Önemi:
Bu aşamada sigaranın bırakılması artık hastalığın ilerlemesini durduramayabilir. Cerrahi müdahale (ampütasyon), ağrının giderilmesi ve enfeksiyonun kontrol altına alınması için zorunlu hale gelebilir. Geri dönüşü olmayan hasarlar söz konusudur.
Buerger hastalığı, özellikle sigara ve nikotin kullanımı ile doğrudan ilişkili olan, ilerleyici ve tedavisi oldukça zorlu bir damar iltihabı hastalığıdır. Kesin ve kalıcı bir tedavisi olmamakla birlikte, hastalığın kontrol altına alınmasında ve ilerlemesinin durdurulmasında etkili olabilecek bazı yöntemler ve yaklaşımlar mevcuttur.
Bu bölümde, Buerger hastalığına ne iyi gelir, doğal yöntemler, tıbbi müdahaleler ve yaşam tarzı değişiklikleri başlıkları altında detaylı olarak ele alınacaktır.
Buerger hastalığı tedavisinde en etkili ve zorunlu adım sigaranın kesin ve kalıcı olarak bırakılmasıdır. Bu hastalıkta nikotin, damar iltihabını başlatan ve sürdüren temel etmendir.
Neden Önemli?
Ne Yapılmalı?
Unutulmamalıdır ki, sigara bırakılmadan hiçbir tedavi yöntemi işe yaramaz.
Damar genişletici ilaçlar, kan dolaşımını artırmak ve damar içindeki akışı iyileştirmek amacıyla kullanılır. Bu ilaçlar, damarların spazmını azaltarak oksijenlenmeyi artırır.
Kullanılan Başlıca İlaçlar:
Etki Mekanizması:
Buerger hastalığında açık yaralar, ülserler ve gangren riski sık görülür. Bu nedenle yara bakımı büyük önem taşır.
Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Önleyici Tedbirler:
Kan dolaşımını artıran egzersizler, Buerger hastalığı tedavisinde destekleyici bir rol oynar. Özellikle erken ve orta evrede uygulanması önerilir.
Uygulanabilecek Egzersizler:
Neden Önemlidir?
Bazı hastalarda klasik tedavi yöntemlerinin yeterli olmaması durumunda, alternatif ya da girişimsel tedavi seçenekleri gündeme gelebilir.
İloprost (Damar İçi Tedavi):
Sempatik Sinir Blokajı / Sempatektomi:
Diğer Yöntemler:
Buerger hastalığına iyi gelen yöntemler arasında yalnızca tıbbi uygulamalar değil, yaşam tarzı değişiklikleri de büyük rol oynar.
Önerilen Yaşam Değişiklikleri:
Buerger hastalığı damarları tutan ilerleyici ve iltihaplı bir hastalık olduğundan, cerrahi tedavi seçenekleri genellikle sınırlı ve etkisizdir. Bu hastalık, özellikle uç damarları (el ve ayak parmakları gibi küçük çaplı arterleri) etkilediği için geleneksel damar ameliyatları, örneğin bypass cerrahisi, çoğu zaman uygulanamaz ya da başarılı sonuç vermez.
Hastalığın tutulum yeri: Buerger hastalığı, büyük damarlar yerine küçük ve orta çaplı damarları etkiler. Bu nedenle, bypass gibi büyük damar operasyonları genellikle anatomik olarak mümkün değildir.
Yaygın damar hasarı: Damarların büyük kısmı iltihaplı ve tıkalı olduğu için ameliyat sonrası doku beslenmesi sağlanamaz.
Yetersiz greft bölgesi: Sağlam damar dokusu olmadığı için, cerrahinin işe yarayacağı bir alan bulunamayabilir.
İleri evrede ve gangren geliştiyse, enfeksiyonun yayılmasını önlemek için ampütasyon (parmak, el veya ayak kesilmesi) kaçınılmaz hale gelir.
Ampütasyon, hastanın yaşamını kurtarmak ve şiddetli ağrıyı sonlandırmak amacıyla yapılır.
Damarların spazm yapmasını kontrol eden sempatik sinirlerin kesilmesi işlemiyle, kan akımı artırılmaya çalışılır.
Bazı hastalarda geçici olarak ağrıda azalma ve yara iyileşmesinde düzelme sağlanabilir.
Bazı merkezlerde denenen minimal invaziv teknikler (balon anjiyoplasti gibi), erken evre hastalarda geçici fayda sağlayabilir, ancak yaygın kullanım alanı yoktur.
Buerger hastalığı tedavi edilmez ya da sigara bırakılmazsa, ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar hem fiziksel hem de psikolojik düzeyde yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiler.
Parmaklarda kangren
Ampütasyon (parmak, el, ayak kaybı)
Ciddi ağrı nedeniyle yaşam kalitesinde azalma
Psikolojik stres, depresyon
Sosyal izolasyon
Kan akımı tamamen kesilen dokularda oksijen eksikliği meydana gelir.
Parmak uçlarında morarma, siyahlaşma ve kötü kokulu doku kaybı gelişebilir.
Gangren ilerledikçe, enfeksiyon riski artar ve acil müdahale gerekebilir.
Parmak, el veya ayak gibi bölgelerdeki kangrenli dokular cerrahi olarak kesilmek zorunda kalınabilir.
Ampütasyon, fiziksel engellilik, iş gücü kaybı ve ciddi psikolojik etkiler yaratabilir.
Tedavi sürecinde sigarayı bırakmayan hastalarda amputasyon riski çok daha yüksektir.
İleri evrede, istirahat halinde bile şiddetli ağrı görülebilir.
Bu ağrılar klasik ağrı kesicilere yanıt vermez ve hastanın uyku düzenini, günlük yaşamını olumsuz etkiler.
Kronik ağrı nedeniyle nöropatik ağrı tedavileri veya sinir blokajları gerekebilir.
Parmaklarda ve ayakta iyileşmeyen açık yaralar oluşabilir.
Bu yaralar enfekte olursa, cilt altına ve kemiğe yayılabilir (osteomyelit).
Enfekte yaralar, gangrene ve amputasyona zemin hazırlayabilir.
Buerger hastalığı kronik ve ilerleyici bir hastalık olduğu için, özellikle sigara bırakılmazsa her geçen yıl komplikasyon riski artar.
Hareket kısıtlılığı, sık enfeksiyon, sürekli pansuman ihtiyacı, fiziksel aktivite kısıtlaması gibi nedenlerle hastaların yaşam kalitesi ciddi şekilde düşer.
Sigaranın kesin olarak bırakılması
Açık yaraların erken dönemde tedavisi
Düzenli hekim kontrolü
Fiziksel aktivite ve dolaşım destekleyici egzersizler
Ayak ve el hijyenine dikkat edilmesi
Psikolojik destek alınması
Buerger hastalığı, tam olarak iyileştirilebilen bir hastalık değildir. Ancak erken tanı ve özellikle sigaranın kesin olarak bırakılması ile hastalığın ilerlemesi durdurulabilir ve mevcut belirtiler hafifletilebilir. Modern tedavi yaklaşımlarıyla semptomların kontrol altına alınması, yaşam kalitesinin artırılması ve komplikasyonların önlenmesi mümkündür. Ancak kalıcı damar tıkanıklıkları ve oluşmuş doku hasarları geri döndürülemez.
Hayır. Sigaranın bırakılması, Buerger hastalığı tedavisinin en kritik ve vazgeçilmez adımıdır. Ancak bu, mevcut damar hasarını ortadan kaldırmaz. Sigara bırakıldığında hastalığın ilerlemesi durur, yani yeni damar tıkanıklıkları ve kangren oluşumlarının önüne geçilir. Mevcut şikayetlerde gerileme olabilir ama ilerlemiş evrelerdeki doku kayıpları kalıcıdır. Sigara içmeye devam eden hastalarda ise hastalık hızla kötüleşir ve amputasyon kaçınılmaz hale gelebilir.
Evet, tütün ve nikotin içeren tüm ürünler, Buerger hastalığının en temel ve doğrudan tetikleyici faktörüdür. Sadece sigara değil; nargile, puro, elektronik sigara, ısıtılmış tütün ürünleri, nikotin bantları, nikotin sakızları bile hastalığın şiddetlenmesine neden olabilir. Ayrıca pasif içicilik bile hastalık açısından tehlikelidir. Tütün dumanı, bağışıklık sistemini tetikleyerek damar duvarlarında iltihaplanma ve tıkanıklık oluşturur. Bu nedenle hastalıkla mücadelede nikotinden tamamen uzak durmak şarttır.
Evet, bazı bireylerde genetik yatkınlık söz konusudur. Özellikle ailesinde damar hastalıkları veya otoimmün hastalıklar bulunan kişilerde risk artabilir. Ancak, Buerger hastalığında çevresel faktörler, özellikle sigara kullanımı, genetik yatkınlıktan çok daha baskındır. Yani genetik eğilim olsa bile kişi sigara içmiyorsa hastalık genellikle ortaya çıkmaz. Bu nedenle genetik faktörler kadar, sigara gibi yaşam tarzı faktörlerinin kontrolü büyük önem taşır.
Eğer damar tıkanıklığı uzun süre tedavi edilmezse, ilgili bölgede kan akışı tamamen kesilir ve bu da kangrene yol açar. Kangren gelişmişse en önemli öncelik, enfeksiyonun yayılmasını önlemek ve hayati tehlikeyi ortadan kaldırmaktır. Bu durumda, enfekte ve ölü dokuların cerrahi olarak alınması yani ampütasyon (parmak, el veya ayak kesilmesi) gerekebilir. Ampütasyon, hem ağrıyı azaltmak hem de hastalığın daha fazla ilerlemesini önlemek amacıyla yapılan bir işlemdir. Erken tanı ve müdahale ile ampütasyon önlenebilir, bu nedenle şikayetler başladığında zaman kaybetmeden doktora başvurmak hayati önem taşır.
Evet, düzenli ve kontrollü egzersiz, Buerger hastalığı olan bireyler için oldukça faydalıdır. Hafif yürüyüşler ve dolaşımı destekleyen egzersizler sayesinde, kan akımı artırılabilir, damar sağlığı desteklenir ve kas dokusu korunur. Ancak egzersiz programı, mutlaka doktor kontrolünde planlanmalı ve zorlayıcı, yüksek tempolu aktivitelerden kaçınılmalıdır. Özellikle ağrıya neden olan aktiviteler bırakılmalı, kişi kendi sınırlarını bilmeli ve egzersizler sırasında vücut sıcaklığına dikkat edilmelidir.
Buerger hastalığı, geçmişte daha çok genç erkeklerde görülmekteydi. Ancak son yıllarda, sigara içme oranlarının kadınlarda da artmasıyla birlikte, kadınlarda da Buerger hastalığına giderek daha sık rastlanmaktadır. Özellikle genç yaşta sigaraya başlayan kadınlar ve nikotin bağımlılığı olan bireylerde hastalığın görülme riski artar. Kadın hastalarda da aynı şekilde el ve ayak parmaklarında soğukluk, ağrı, renk değişikliği ve yara oluşumu gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle, cinsiyet farkı olmaksızın sigaranın bırakılması, hastalıktan korunmanın en etkili yoludur.
A Life Sağlık Grubu olarak Buerger hastalığının tanı, takip ve tedavisinde aşağıdaki hizmetleri sunmaktayız:
Damar cerrahisi ve kalp damar uzmanlarımızla detaylı değerlendirme
Doppler ultrasonografi ve anjiyografi ile ileri görüntüleme
Sigara bırakma programları ve psikolojik destek
Yara bakımı, pansuman ve rehabilitasyon
Gerekirse girişimsel işlemler ve cerrahi destek
Erken teşhis ve sigaranın bırakılması, hastalığın seyrini durdurmada en etkili çözümdür. Uzuv kaybı yaşanmadan önce müdahale edilmesi çok önemlidir.
Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz
7/24 tüm soru ve sorunlarınız için buradayız.